Sultanahmet’in kalabalık ve gösterişli atmosferinde sessizce saklanan ama binlerce yıllık öyküler anlatan bir yer var: Büyük Saray Mozaikleri Müzesi. Arasta Çarşısı’nın hemen ardında yer alan bu müze, Bizans İmparatorluğu’nun en görkemli yapılarından biri olan Büyük Saray’ın zemininden günümüze ulaşan eşsiz mozaiklerle ziyaretçilerini bekliyor.

6. yüzyıla tarihlenen ve İmparator Justinianus döneminde yapılan bu mozaikler, sarayın avlularını süslerken bugün bize antik yaşamın gündelik detaylarını fısıldıyor. Avcılar, çobanlar, egzotik hayvanlar, mitolojik yaratıklar... Her bir sahne detaylarla örülü, her bir motif geçmişin sessiz bir anlatıcısı.

Bu müze, sadece sanat severlere değil, arkeoloji, tarih ve gizli keşif noktalarına ilgi duyan herkes için gerçek bir hazine. Kalabalıktan uzakta, İstanbul’un görkemli geçmişine dair samimi ve etkileyici bir bakış sunuyor. Ayrıca konum itibarıyla Sultanahmet çevresindeki diğer tarihi yapılarla kolayca birleştirilebilecek bir rota üzerinde yer alıyor.

 

Efsaneler ve İlginç Bilgiler

 

Büyük Saray Mozaikleri, bir imparatorun sarayında gündelik hayatı yansıtmak için özel olarak tasarlanmış sanatsal bir anlatıdır. Mozaiklerde yer alan bazı hayvan figürleri, gerçek dünyadan değil, Bizans mitolojisinden alınmıştır. Özellikle tek boynuzlu yaratıklar ve kanatlı aslanlar gibi detaylar, saray halkının inanç ve hayal gücüne dair ipuçları verir.

Uzun süre toprak altında kalan bu zemin mozaikleri, 1930’lu yıllarda yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılmıştır. Bugün hâlâ büyük sarayın yalnızca küçük bir bölümünü görebiliyoruz. Geriye kalan kısımlar, hâlâ Topkapı Sarayı’nın ve Sultanahmet Camii çevresinin altında saklı olduğuna inanılıyor.